Afrika’nın Kuraklık ve Gıda Krizi: Milyonlarca Sessizlik İçinde Acı Çekiyor
54 ülkeden oluşan bir kıta olan Afrika, on yılların en kötü kuraklığıyla karşı karşıya. Kurak mevsim özellikle acımasızdı ve sonuç olarak milyonlarca Afrika vatandaşı süregelen zorluklardan kurtulmak için yeterli yiyecek ve su bulmakta zorlanıyor.
Uzun Süren Kuraklığın Etkileri
Bu kuraklığın ekonomik ve sosyal yansımaları çok geniş ve geniş kapsamlı. Aileler, geçim kaynaklarını sürdürmekte giderek daha fazla zorlanıyor ve bazı ebeveynleri yiyecek bulmak için çocuklarını terk etmeye zorluyor. Sonuç olarak, azalan mahsuller ve gıda kıtlıkları, yetersiz beslenme ve açlığa bağlı ölümlerde müteakip bir artışa yol açmıştır.
Etiyopya’nın kurak bölgelerinden Güney Afrika’nın güneyine kadar kuraklığın etkileri geniş çapta hissediliyor. UNICEF’e göre Güney Sudan, “kriz veya daha kötü düzeyde” açlık çeken 7,5 milyon insanla dünyadaki en yüksek gıda güvensizliği oranına ev sahipliği yapıyor.
Krizle Mücadele
Bu krize yanıt olarak, kıtadaki hükümetler acil gıda yardımı programları oluşturuyor. Ayrıca, insani sivil toplum kuruluşları (STK’lar) ihtiyaç sahiplerine özverili bir şekilde gıda, su ve tıbbi yardım sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Ayrıca uluslararası kuruluşlar, Afrika ülkelerinin iklim değişikliğine uyum sağlamasına ve açlığı azaltmasına yardımcı olmak için milyarlarca dolarlık fon sözü verdi. Avrupa Birliği kısa bir süre önce, daha geniş tarım planının bir parçası olarak Afrika Birliği liderliğindeki girişimlere 435 milyon avro taahhüt etti ve bu hayat kurtaran yardımın en çok ihtiyacı olanlara ulaşmasını sağlamak için ek yardım gerekli olacak.
Önlenebilir Olanla Mücadele
Bölge önümüzdeki aylarda ve yıllarda artan sıcaklıklar ve olası kıtlıklarla karşı karşıya kaldıkça, bu kuraklığın etkisi daha da kötüleşecek. Gıda güvenliğinde daha fazla azalmayı önlemek ve bu önlenebilir trajediyle mücadele etmek için harekete geçmeliyiz.
Bireyler, yardım kuruluşlarına bağışta bulunabilir veya etkilenenlerin haklarını savunan girişimleri destekleyebilir. Afrika’daki kuraklık ve gıda güvensizliği hakkında farkındalık yaratmak ve doğru bilgileri yaymak için de çalışabiliriz.
Sonuç olarak, artan sıcaklıklar, su ve gıda güvensizliği Afrika vatandaşları üzerinde ciddi bir etkiye sahip. Giderek daha vahim ve trajik sonuçlarla karşı karşıya kaldığımızda, şimdi harekete geçmek bizim sorumluluğumuzdur.
Bu krizin görülmeden, duyulmadan ve anlatılmadan devam etmesine izin veremeyiz. Afrika kıta üzerindeki gelişmişlik seviyesi oldukça düşüktür, bu da ona bazı ekolojik ve ekonomik sorunları, özellikle de kuraklıklarla baş etme zorluğunu veren büyük bir zorluk kazandırır. Günümüzde, Afrika ülkeleri kahramanca başa çıkmaya çalışıyor, ancak oradaki çoğu insan hala beslenme, sağlık ve barınak problemleri ile karşı karşıyadır.
Özellikle, son yıllarda merkezi ve kuzey Afrika’da yaşanan kuraklık ve mevsimsel yağış azlığı insanların günlük yaşamlarını oldukça olumsuz etkiledi. Böylelikle, sağlıksız beslenme ve yetersiz gıda ile mücadelesi giderek zorlaşmaktadır.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verilerine göre; bu kuraklık – birden fazla önlem nedeniyle – Afrika’da yaklaşık 20 milyon insanın gıda temininde zorlukla baş etmesine sebep olmuştur. FAO ayrıca, bu sorunun 2030’a kadar bu sayıyı 100 milyona kadar artırması mümkün olduğunu kaydetmiştir.
Gerekli önlemler doğru içerik ve hemen uygulanmadan alınmış olsa bile, Güney, Orta ve Güneydoğu Afrika topluluklarının, mevsimlik sağlıksız beslenmeyi kabul etmesi veya başka ülkelere göç etmesi, her gün bir gerçeklik haline gelmektedir.
Küresel etkiyi azaltmak ve insanların yaşam kalitelerini artırmak için, yönetimlere ve hükümetlere, bu duruma özverili olarak yaklaşmayı, uygun önlemler almayı ve kuraklığın neden olduğu bipol saman doğanlarının azalmasına yardımcı olmayı önermekteyiz. FAO, iç kısıtlama ve ülkeden ülkeye değişen kuralların oturum alanının kısıtlanmasına göz ardı edilmesi önerisinde bulunmuştur.
Kuraklık ve gıda krizlerinden mümkün olduğu kadar çabuk kurtulmak üzere oluşturulmamış özel destek araçları da termik tesisler, çiftlik araçları ve su tuuml;rù muhafazası ile ilgili esnek kredi ve izinler da olabilir.
Afrika, Avrupa’dan uzakta değil, aynı zamanda insanlıkla olan karmaşık bağının merkezinde. O yüzden, Afrika’daki bu durum kendi başımıza düşünülemeyecek kadar önemli bir konudur. Biz Afrika’yı her zaman destekledik ve desteklemese de devam edeceğiz.
Afrika’da Kuraklık ve Gıda Krizi İçin FAQ (Sıkça Sorulan Sorular)
1. Afrika’daki kuraklık hangi bölgelerde yoğun görülüyor?
Kuraklık en çok Sahra Altı Afrika’da, özellikle Doğu Afrika (Somali, Etiyopya, Kenya) ve Sahel bölgesinde etkili olmaktadır.
2. Kuraklık gıda krizine nasıl yol açıyor?
Kuraklık tarımsal üretimi düşürür, hayvanların otlak alanlarını yok eder ve su kaynaklarını tükenme noktasına getirir. Bu da gıda kıtlığına ve açlığa neden olur.
3. Afrika’da kuraklık ve gıda kriziyle mücadelede hangi yöntemler kullanılıyor?
Yağmur suyu hasadı, kuraklığa dayanıklı tohumların kullanımı, sulama projeleri, insani yardımlar ve gıda dağıtımları gibi yöntemlerle mücadele edilmektedir.
4. İklim değişikliği Afrika’daki kuraklığı nasıl etkiliyor?
İklim değişikliği, yağış düzenlerini bozarak uzun süreli kuraklık dönemlerine ve daha sık görülen aşırı hava olaylarına neden olmaktadır.
5. Gıda krizi en çok kimleri etkiliyor?
Çocuklar, yaşlılar ve yoksul topluluklar en savunmasız gruplar arasında yer alır. Gıda krizi sağlık sorunlarına, kötü beslenmeye ve göçlere yol açabilir.
6. Kuraklık nedeniyle göç eden topluluklar var mı?
Evet, tarım ve hayvancılıkla geçinen birçok insan, kuraklık nedeniyle yaşam alanlarını terk ederek başka bölgelere göç etmek zorunda kalıyor.
7. Afrika’daki gıda krizi ve açlık sorununu çözmek için kimler yardım ediyor?
Birleşmiş Milletler, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası yardım kuruluşları, bölgeye gıda ve su yardımı yaparak krizin etkilerini hafifletmeye çalışmaktadır.
8. Kuraklık dönemlerinde tarımsal üretim nasıl sağlanabilir?
Kuraklığa dayanıklı bitkiler ekmek, sulama projeleri geliştirmek ve sürdürülebilir tarım yöntemlerini teşvik etmek tarımsal üretimi artırabilir.
9. Gıda krizinin uzun vadeli çözümü nedir?
Uzun vadeli çözümler arasında sürdürülebilir tarım politikaları, su yönetimi projeleri, iklim değişikliğiyle mücadele ve yerel üretim kapasitelerinin artırılması yer alır.
10. Kuraklık ve gıda krizinin sosyal etkileri nelerdir?
Bu krizler eğitim, sağlık ve güvenlik alanlarını olumsuz etkiler; sosyal çatışmaları artırabilir ve uzun vadede ekonomik istikrarsızlığa yol açabilir.
1 Yorum
Pingback: “Nelson Mandela ve Güney Afrika’da Apartheid: Irk Ayrımcılığına Karşı Verilen Mücadele” | Pediatürk