Atlantis’in Kayıp Şehri Efsanesi ve Arayışı
Atlantis’in Efsanesi, M.Ö. 6. yüzyılda bir Platon’un “Timaios”unun metnine dayanan bir anlatı olarak bilinir. Bu efsane, zamanda ve mesafede kaybolmuş, Atlantik okyanusunda bulunan bir ütopik şehre doğru.
Efsaneye Göre Olayların Ortaya çıkışı
Efsane, şöyle yer alıyor: Atlantik okyanuslarında yer alan Ivy’ defterleri bir şehirde Go- Atlantis krallığı vardı. Güçlü bir şehir devletiydi ve kraliyet ailesi kendini tanrıların soyundan geliyormuş gibi gösteriyordu. Atlantis müthiş bir şehir olarak yaşadığı anı ve her şey kral ve krallığın başarılarına rağmen – zenginlik, zorluk, bilgelik, sanat, kendilerini tanrısal nitelikler atfederken – sonunda bu kayıp şehirdeki kötü niyetli yaratmalardan gelen öfkeden dolayı Atlantis’in canavarlar tarafından işgal altına alınması ve kuleler, kuleler ve parkların kötü gidişat etkisinin sonucu nehirleri kesfi ve tüm şehri bir anda okyanusla devşirmelerine yol açıldı.
Atlantis’in M.Ö. 6.Yüzyılda gerçekte Bir Yer Olup Olmamasının Tartışmaları
Atlantis efsanesi ilk önce Parmenides’in yarattığı Platon’un mektuplarından çıktığı için “Timaios” adlı “Timaios”, arkeologlar bu efsaneye benzer kültürleri ararken karşılaştılar. Birçok öğrenci tarafından mümkün olup olmadığı araştırılmış olsa da, Atlantis’in M.Ö. 6. yüzyılda gerçekten bir yer olup olmadığının neredeyse her zaman çözümsüzlükte kaldığı konusunda net bir fikir birliği mevcuttur. Pek çok arkeolog, Atlantis’in bir gerçek olabileceğini söylese de, mevcut olduğundan onun Atlantik okyanusunda gerçekten bir şehir olabileceğini desteklemiyor.
Atlantis’in Arayışı
Birçok arkeolog tarafından sürdürülen aramalara rağmen, yıllarca sürdürülen arayışın maalesef başarısız olduğu basit görünüyor. Son derece ilgi çekici olan bu arayış, Atlantik okyanusunun gizemli derinlerinde bulunan muhteşem etli heykelcik bir şehir olarak bilinir. Pek çok arkeolog Atlantik okyanusunun derinliklerine meraklılarına çalışmaya devam etti ve bu arayışında Atlantis’in ortaya çıktığı bir delilleri ortaya çıkacak Yeditepe.
-
- arkeoloji Atlantik okyanuslarının derinliklerinde gizemli olabilir.
-
- Antik Yunan Mitleri: Antik Yunan mitleri, Atlantis’in bir gerçek olup olmadığını araştırmak için kullanılır.
-
- Sanat: Sanat eserleri, Atlantis’in bir gerçek olabileceği üzerinde düşünülen önemli ipuçları olabilir.
-
- Türküler: Atlantik Okyanusu’nun insan kaynakları kaynakları ve Atlantis’in batısına uzaklarda bulunduğu olabileceği üzerinde düşünüldü.
Atlantis’in kaybolmuş şehri Efsanesi ve bu arayışın çılgınlık derecesinde ilgi duyulmaktadır. Tarafsız olarak hayatı Atlantis’in gerçekten bir yer olabileceği umutlarına devam edilebilir. Ancak, Atlantis araştırması artık olumlu ya da olumsuz bir rotaya geçerken, bu anılsız kayıp şehir gerçekten de ortaya çıkacak ve arayış arkeologların desteğiyle sonuçlanacaktır.
Kayıp şehir Atlantis, antik dönemlerden bu yana gizemini koruyan ve birçok efsaneye konu olmuş bir uygarlık olarak bilinir. Platon’un yazılarında bahsi geçen Atlantis, gelişmiş teknolojilere sahip bir medeniyet olarak tasvir edilmiştir. Ancak, büyük bir felaket sonucu denizin derinliklerine gömüldüğüne inanılır. Arkeologlar ve tarihçiler, bu kayıp şehrin izlerini aramaya devam etse de, Atlantis’in varlığı hâlâ bir muammadır.
Atlantik Okyanusu’nun derinliklerindeki sırlar, gizemler ve kayıp şehir Atlantis’in efsanesi, tarih öncesinin en merak uyandıran şifresidir. Bu şifrenin çözülmesinin ne zaman sağlanacağı merak edilmektedir.
Mitolojide yaklaşık 3000 yıl önce, Platon tarafından ilk olarak konu olarak gerçekleştirildiğine inanılıyor. Okyanusu tabanındaki insan yaptığı düşünülen şehir Atlantis, Hint-Avrupalı Asyalılar arasındaki kalanları arasında pek çok efsane, destanlara konu oldu.
Şehir hakkındaki konuşmalar, merakı arttırmış ve arkeologlar tarafından konuşmalar çoğaldıysa da, sadece varsayımların göz önünde olduğu ve net bir haberler olmamasından dolayı arkeologların arayışı zor oldu.
Son zamanlarda, görüşler, Atlantis’in bulduklarının zengin tarihini, deniz tabanındaki insan elfesinin var olduğunu düşündürüyor; özellikle Akdeniz havzasının batısındaki nehir sularının güney Güney Atlantik Okyanusu’na taşımış olduğu.
Asırlardan bu yana, Atlantis arayışı Ulusal Bilim ve Tekeoloji komisyonları tarafından gerçekleştirilmeye devam ederken, bilim adamları ve arkeologlar Atlantik arasında aranmaya devam etmektedir. Hedef, kalanların algılayışını Allah Azze ve Celle’ye şükür bilim ve teknoloji gelişmesi sayesinde sağlamaktır.
Ancak, bugüne kadar hala net bir görüşü olmasa da, Atlantis’in Atlantis olarak kabul edilen efsanesi, gizemli geçmişi bizleri yakından ilgilendiriyor ve bunların yaşamsal önemi üzerinde düşünmemizi sağlıyor.
Günümüzde, Atlantis’in arayışı sürüyor ve bilimsel gerçekler sayesinde bu kurmaca gibi gözüken deneyimler yakından incelenecek ve düşünülmeye devam edecek.
