Şanghay Sözleşmesi: II. Dünya Savaşı Öncesi ve Sonrası Japon-Sovyet Mücadelesi
1925'te Japonya Kiev Antlaşması'nın başlangıcından itibaren, iki ülke arasında mücadele giderek artıyordu. Askeri güçler, savaş tehditleri ve kısıtlama müzakereleri bir iki devlet arasındaki askerleri arttırdı. Bu son düşünceler nihayet 1932'de günlük Şanghay Sözleşmesi ile kabul edildi.
Sözleşme'nin Ortaya Çıkışı
Askerler Birliği ve Japonya arasındaki askerler artık endişe verici hale geldi. Sovyet hükümeti, özellikle 1924 Seçimlerinde Japonya'nın Kuzeydoğu Japonya'daki Mençuku Sınır Hükümleri'nin muhafaza desteği, Çar'ın yerine geçen Hıristiyan devriminin Sovyet yönetimine olan karşıtlığı ve biten Yüzyıl Savaşı'nda Japonya'nın başarılı olması ile Sovyet-Japon mücadelesi yeni bir noktasına ulaşmıştı. Yüzyıl Savaşı, büyük olmasa bile, iki devlet arasındaki mesafeyi yeterince uzunce arttırdı. Mücadele nihayet 1932'de Kuzeydoğu Japonya'da yeni bir anlaşmaya varıldı. Şangay Sözleşmesi, iki devlet arasındaki geçerli anlaşmaların üzerine kurulu yeni bir uzlaşma kararıydı.
Sözleşme'nin Önemi
Şanghay Sözleşmesi, iki yasama kurallarının kaldırılması için daha az çatışma ortamı sağladı. Sözleşmeyle oluşturduğu barış, zaman içindeki aralarındaki askeri konflikteki kapsamın daha da genişledi. Japonya, bu sözleşme ile Sovyet Kuzeydoğu Japonya'da artan olumsuzlukları korumaya alma, Japonya'da Çin Suriye ile olan muhafazayı da güvence altına aldı. Sözleşme aynı zamanda, iki devlet arasında yatak ve ekonomik ilişkiler de seyahate yönelikti.
Sözleşme'nin Sona Ermesi
Şanghay Sözleşmesi, ekonomik, askeri ve muhafazaları bazda temel ölümleri sağlamış olsa da, iki devlet arasındaki değişikliklerle yüzleşmek için yeterli değildi. Merkezi Yakın Doğu'daki Manş Denizi çatışmalarının özelliklerini geliştirmesinden dolayı, askeri mücadelede ve politik çekişmelerde bazı önemli gelişmeler oldu. 1934'de Japonya ayrıca ekonomik saldırılara da maruz kaldı. Sonuç olarak, çekişmeler nihayet çökene kadar devam etti. En sonunda, 1945 yılında Japonya'nın başka bir anlaşması olan San Francisco Barış Anlaşması'nın tarafı ile Müttefiklerinin katkısıyla, Şanghay Sözleşmesi II. Dünya Savaşı sonrasında geçerliliğini yitirdi.
Sonuç
Şanghay Sözleşmesi, 1932 yılında iki devlet arasındaki endişeleri sona erdirmeye çalışan bir anlaşmaydı. Ancak bu sözleşme, II. Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında Japon-Sovyet mücadelesine son verdi. En sonunda, 1945'te San Francisco Barış Anlaşmasının düzenlemeleriyle sözleşmenin geçerliliğini yitirdi. Şanghay Sözleşmesi, güçler eşitsizliği konusunda bazı kısa vadeli başarıya ulaşırken, iki devlet arasındaki güç sığınağını sağlayamadı.
Şanghay Sözleşmesi, Japonya ile Sovyetler Birliği arasındaki mevcut gerginlikleri çözmek amacıyla İkinci Dünya Savaşı öncesinde ve sonrasında ortaya çıkan bir mücadeleyi ifade etmektedir. 1941’te İmparator Hirohito tarafından imzalanan bu sözleşme, Japonya’nın saldırıya geçme hakkını Sovyetler Birliği üzerinde sınırlamaktadır.
Sözleşme, Japonya’nın Stalin’i doğrudan tehdit eden saldırılarına engel olmak amacıyla oluşturulmuştur. Aynı zamanda, Sovyetler Birliği’nin Japonya’nın güneyindeki Kamčatka ve Sakhalin adalarına saldırılarını da önlemek için imzalanmıştır. İki ülke arasındaki gerginlikleri asgari seviyeye indirmeyi amaçlayan bu sözleşme, 1945’te dünyadaki yeni politik arayüzü değiştirdi.
Sözleşme üzerine çıkarılan arabuluculuk çabaları ve Japonya’nın savaş için silahlanmasını yükseltmesine karşın, iki ülke arasındaki bu sert mücadele, savaşın nihai sona ermesine kadar devam etti. İki tarafın, üzerinde anlaşmaya vardıkları uzlaşmacı bir yaklaşımla, Japonya’nın sonuçlandırılması gereken çatışmalarını sonlandırmasını sağladı.
Şanghay Sözleşmesi, Japonya ve Sovyetler Birliği arasındaki anlaşmazlıkların çözümünde önemli bir yer edinmiştir. Bu anlaşma, Japon-Sovyet çatışmalarının sona ermesine, siyasi ve diplomatik alanlardaki anlaşmazlıkların çözülmesine ve iki ülke arasındaki mevcut ve gelecekteki anlaşmazlıkları önlemek için gösterilen çabaların belgelenmesine yardımcı olmuştur. Ayrıca, sözleşme, Sovyetler Birliği ile Japonya arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesi ya da önlenmesi için arabuluculuğu da desteklemiştir.