Kâtipzade Mehmet Şakir: Coğrafya Alanındaki Eserleri ve Önemi
Kâtipzade Mehmed Şakir, modern Türk tarih yazıcılığında özel bir yere sahip olan 20. yüzyılın başlarından itibaren Türk coğrafyacılığının tartışılmaz ustası olarak kabul edilen bir adamdır. 1883’te İstanbul’un Bozcaadası (Kemeraltı) doğdu. Servet-i Fünun evreninin Türk Coğrafyası çapında büyük birimleri arasında yer alan ünlü Türk coğrafyacısı Aasım Köksal tarafından yetiştirili, Mehmed Şakir sadece dokuları üzerinde kalmamış, aynı zamanda kamu vs. üzerinde de çalıştırma gerçekleştirmiştir.
Mehmed Şakir’in Eserleri
Mehmed Şakir, coğrafya alanında özellikle gelişmekte olan Osmanlı İmparatorluğunun modernleşmesi ve dünya coğrafyası sistemleri arasındaki çekişmelerin ortaya çıkmasını sağlayan ile tanınmaktadır.
Özellikle bölgelerdeki coğrafi dönemlerde önemli katkıları olan Şakir, şu eserlerden oluşur:
-
- Coğrafya-i İslamiye: Büyük İslam coğrafyacısı Muhammed el-İdrısî (XII. yüzyıl) tarafından meydana getirilen İslam coğrafyasının geleneksel biçimi çağdaş biraylarla ilişkilendirilmesi.
-
- Arap İmparatorluğunun Coğrafya-i Geneli: Bu eser, Arap İmparatorluğu’nun coğrafyasının tarihsel gelişimiyle ilgili önemli bilgiler içermektedir.
-
- Osmanlı İmparatorluğu Coğrafyası: Osmanlı sınırlarıyla ilgili bilgi edinme için yapılan yapılar ve haritalar.
-
- Türkiye Coğrafyası: Bu eser, Türkiye’nin coğrafyasının eski yerleri, tarihi binlerce yıllık, anavatanlık yükü ile ilişkileri ve Türkiye’deki yerlerin konumlarının gelecek nesillere aktarılması için tasarlandı.
Şakir’in Önemi
Şakir’ın Osmanlı İmparatorluğu Coğrafyası özellikle modern Türk tarihi yazıcılığı için çok önemlidir. Şakir, bu çalışmasıyla, Türkiye’deki coğrafi koşullardan ve tarihi bağlantıların dünyadaki insanlarına yeni bir perspektife açılımını elde etmeyi hedefliyor.
Bu eser, günümüzün en modern ve eksiksiz konumu kavrayışına uygun olarak, doğru yönlendirmeye dayalı, bilimsel bir çalışmaya bağlıdır. Bu çalışma coğrafyasında, klasik hallerin asimile edilmesinin ardından modern olarak çalışmaya başlamaya liderlik etmiştir.
Anahtar olan konum ve topoğrafya kavrayışının tekrar gözden geçirilmesini ve elde edilmesini sağlamak için, Şakir’ın bu kalemlerinden edinilen derslerin dünyanın coğrafyası çalışma alanı ve öğretiminde etkili bir biçimde kullanılmaktadır. Kâtipzade Mehmet Şakir, Osmanlı coğrafyacısı olarak anılmaktadır. Bahr-ı A’la (Derin Deniz) adlı eseri ile bilinir. Bu eser onda Osmanlı topraklarının tarih, manevi değerleri, coğrafi özellikleri, arkeolojik ve doğal varlıklar, fiziksel özellikler, hava durumu ve yüzyıllık İslam kültürünün tezahürleri hakkında detaylı bir incelemeler içerir.
Mehmet Şakir, bazı diğer eserleri ile de tanınmaktadır. Özellikle Cehennem-ül Kebir’in adresi adlı ilk tarihi haritaya imza attı. Osmanlı İmparatorluğu’na astroloji, matematik, haritalama ve topografi için benzersiz bakış açısı sunan bir çalışma yaptı.
Mehmet Şakir’in gözlemler ve çalışmaları, Osmanlı İmparatorluğu’nun iklim, ekonomik ve sosyal yapısı, ticaret alanları, binalar, hastaneler, cami ve külliyeler gibi çeşitli konularda önemli gelişmeler sağladı. Kâtipzade’nin maksadı, özellikle Okyanus dünyasının Okyanus yolculuklarının incelenmesi ve Osmanlı İmparatorluğunun Okyanus seyahatlerine nasıl dahil olabileceğini kanıtlamak için benzersiz özelliklerin ortaya çıkmasıydı.
Kâtipzade Mehmet Şakir, coğrafyacılar ve tarihçiler arasında çok sevilen bir isimdir. Nitekim, gözlemleri ve kontrollü çalışmaları, Osmanlı İmparatorluğu’nun coğrafyasını kavramasına katkıda bulunmuştur. Ölümünden sonra da eserleri devam etmektedir. Onun çalışmalarının, Osmanlı dünyasına yaptığı katkı, neredeyse imkânsız olsa da ölümsüzleştirilmiştir. Onun önemi ve mucizesi tarihin akışı içinde muhafaza edilecektir.