Şanghay Antlaşması: İkinci Dünya Savaşı Öncesi ve Sonrası Japon-Sovyet Mücadelesi
Çin-Rus veya Çin-Sovyet Dostluk, İttifak ve Karşılıklı Yardım Antlaşması olarak da bilinen Şanghay Antlaşması, Japonya'da Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atılmasından üç hafta sonra, 14 Ağustos 1945'te imzalandı. Sovyetler Birliği ile Çin Cumhuriyeti arasında askeri ve siyasi ittifakın yanı sıra saldırmazlık anlaşmasını da içeren diplomatik bir ittifaktı. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından imzalanan en önemli antlaşmalardan biriydi ve Japonya ile Sovyetler Birliği arasındaki siyaset ve güç dengelerini derinden etkiledi.
Savaş Öncesi Durum
İkinci Dünya Savaşı öncesinde, Sovyetler Birliği ve Japonya'nın karmaşık bir ilişkisi vardı. 1941'de Japonya ve Sovyetler Birliği, 1941 Sovyet-Japon Tarafsızlık Paktı olarak bilinen ve askeri güce başvurmadan aralarındaki sorunları çözmelerine izin veren bir tarafsızlık paktı imzaladılar. Ancak bu anlaşmaya rağmen, Japonya Sovyet kontrolündeki Mançurya'nın olası bir işgali için planlar geliştirdiği için iki ülke arasındaki gerilim yüksek kaldı.
Savaş
İkinci Dünya Savaşı, Eylül 1939'da Almanya'nın Polonya'yı işgal etmesiyle başladı. Savaş ilerledikçe, Japonya ve Sovyetler Birliği zıt taraflarda yer aldı: Japonya Mihver güçlerinin yanında yer alırken, Sovyetler Birliği Müttefiklerin yanında yer aldı. Sonuç olarak, Japonya ve Sovyetler Birliği savaş sırasında kendilerini doğrudan karşı karşıya buldular ve Japonlar sonunda Şubat 1945'te Mançurya'yı işgal etti.
Şanghay Antlaşması
Şangay Antlaşması, Japonya ile Sovyetler Birliği arasındaki gergin ilişkileri sona erdirme ve daha fazla şiddetli çatışma olasılığını önleme girişimiydi. Antlaşmanın ana hükümleri şunları içeriyordu:
- Saldırmazlık: İki ülke birbirlerine karşı her türlü askeri saldırıdan kaçınma konusunda anlaştılar.
- Karşılıklı yardım: İki taraf ihtiyaç anında karşılıklı yardım sağlama konusunda anlaştılar.
- Dostluk ve İşbirliği: İki ülke çeşitli diplomatik ve ekonomik konularda işbirliği yapma konusunda mutabık kaldı.
Sonrası
Şangay Antlaşması'nın imzalanması, Japonya ile Sovyetler Birliği arasındaki gerilimi yatıştırmak için önemli bir adımdı. İki ülkenin savaştan sonra ilişkilerini yeniden inşa etme sürecine başlamasına ve dostane olmasa da daha işbirlikçi bir ilişki geliştirmesine izin verdi.
Antlaşma, Doğu Asya'nın jeopolitiği üzerinde de önemli bir etkiye sahipti. İmzalanması, Çin'in eski işgalcisi Japonya'dan daha fazla bağımsızlık kazanmasına izin verdi ve Sovyetler Birliği'ne bölgede etkili bir varlık sağladı. Antlaşma aynı zamanda Sovyet-Japon yakınlaşması sürecinin başlangıcı oldu ve 1956'da iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin nihai olarak kurulmasında etkili oldu.
Şangay Antlaşması, uluslararası ilişkilerde diplomasi ve müzakere gücünün bir kanıtıdır ve uluslar arasında barışçıl ve işbirliğine dayalı ilişkileri sürdürmenin öneminin önemli bir hatırlatıcısı olarak hizmet eder. Anlaşma, Japonya ile Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaş rekabetini sona erdirmese de, 20. yüzyılın son on yıllarında bölgenin nispeten barışçıl kalmasını sağlamada önemli bir rol oynadı. Şanghay Sözleşmesi; 1991 tarihinden önce II. Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında Japon-Sovyet mücadelesi arasında yapılan antlaşmadır. Japonya’nın Mançurya eyaletindeki Çin toprakları üzerindeki ilgilerini güçlendirmek isteyişinden hareketle, Japonya ile özellikle Sovyetler Birliği arasında çeşitli kurallar toparlanarak meydana gelmiş bir sözleşme olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şanghay Sözleşmesi’nin en önemli özelliklerinden biri, çok taraflı nitelikte olmasıdır. Japonya, Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasında yapılan bu antlaşmanın gayesi, her ülkenin kendi sınırları içinde kendi güvenliklerini güvence altına almak ve diğer ülkelerin bu sınırları resmî olarak tanımlamaktır.
Şanghay Sözleşmesi’nin önemli bir başka özelliği ise yayılma ve aktarım içeriğine ilişkindir. Sözleşmede yer alan kurallara göre, Sovyetler Birliği ve Çin topraklarındaki herhangi bir işgal silahlarının Japonya tarafından meşrulaştırılmasına izin verilmez. Diğer taraftan, Sovyetler Birliği bütün nükleer silahlarını Japonya’ya aktaramaz ve Japonya, Çin topraklarını işgal edemez. Japon tarafı ise Mançurya ve Çin yönetimlerinin desteğini her zamankinden daha şiddetle uyguladı.
Şanghay Sözleşmesi, Japon-Sovyet mücadelesi arasındaki tarihi gelişmeler hakkındaki güncel bakış açısını belirlemektedir. Sözleşme, bu iki ülke arasındaki mücadelenin yeni seviyeye ulaşmasının önünü açan bir çerçeve olmuştur. Sözleşme, şüphesiz çok uluslu ve kapsayıcı bir işbirliği aracı olmuştur ve özellikle Japonya’nın Mançurya topraklarındaki çıkarlarının güvence altına alınmasında önemli bir rol oynamıştır.